12 Şubat 2017 Pazar

İşini Sevmek Gerçekten Bir Lüks Mü?


Son zamanlarda ne zaman bir arkadaşımla buluşsam ya politika ya da iş hakkında konuşuyoruz. İş hakında konuşurken de, çevremdeki birçok kişi işlerinden memnun olmadıklarını söylüyorlar. Yine geçenlerde bir arkadaşım işini sevmenin bir lüks olduğunu söyledi. Ama gerçekten öyle mi? Neden bu kadar insan işinden memnun değil?

Acaba nedeni en temele mi dayanıyor? Yani çoğumuzun mesleğini çok genç yaşta aslında biraz şansa biraz çalışmaya bağlı olan sınav sonucunda seçmiş olmamızdan mı kaynaklanıyor? En başından beri hayatımız çok çalışmam lazım sonra rahat edeceğim şeklinde ilerliyor.. İyi lise iyi bir üniversite demek, iyi bir üniversite iyi bir iş demek, iyi bir iş iyi bir maaş demek, iyi bir maaş, iyi olanaklar demek.. Ama zamanla hiç rahat edemediğimizi hep daha çok çalışmak zorunda kaldığımızı ve o sırada da hayatımızın geçip gittiğini fark ediyoruz. Belki de o zaman isyan etmeye, yaptığımız işin aslında istediğimiz, sevdiğimiz / seveceğimiz iş olmadığını mı fark etmeye başlıyoruz?

Veya nedeni mevcut durum, haklarla mı ilgili? Yani çoğu iş yerinin çalışanlarına iyi koşullar / haklar sağlamamasından mı kaynaklı?

Veya özellikle özel sektörde çalışanların iş/hayat dengesini sağlayamaması mı? Aşırı iş yükünden dolayı çoğunlukla fazla mesai çalıştırılması hatta izin hakkını bile kullanamamasına kadar giden süreç... Yani iş/hayat dengesinde çoğumuzun hayatında iş tarafının baskın olması mı?

Veya nedeni maddi ve manevi tatmin mi? Her insanın işinden beklentisi farklıdır. Evet, bazı kişiler yüksek ücrete öncelik verirken bazıları ise yaptıkları işin içerinin onları memnun etmesini daha öncelikli değerlendirirler. Fakat, bence çoğu insan çalıştıkları işte ikisinden de bir miktar olmasını beklerler...

Yani kısaca merak ettiğim, gerçekten işini sevmek lüks mü? Şansımıza doğru mesleğe denk düşüp, iyi koşullarda çalışıp aynı zamanda bir işin seni hem kariyer açısından hem de maddi olarak tatmin etmesi çok mu düşük bir ihtimal?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder